12 Eylül 2009 Cumartesi

Ay Ay bebek gelişimi

BEBEKLERDE 1.AY GELİŞİMİ
İşte bebeğiniz nihayet evde! İlk işiniz onu yeni yerine 
yerleştirmek olacaktır şüphesiz. Yeni doğum yapan kadınlar
genelde iki durumla karşı karşıyadır: ya akrabalardan gereğinden
fazla(!) yardım teklifi gelir veya yeterli yardım alınamaz.
Doğrusu ise sadece bir kişinin sizinle kalıp yardım etmesi
(yardımcınız, ya da ailenizden birisi) ve diğerlerinin bebeği
sadece görmek için gelmesidir.

Gelen misafirlerin öneri ve tavsiyelerini gülümseyerek ve
teşekkürle cevaplamalısınız ancak size verilen her tavsiyeyi
uygulayabilmeniz mümkün değildir. Her ne kadar sizi düşünüyor
olsalar da siz doğru hissettiğiniz şeyleri yapmalısınız. Eğer
endişeleriniz varsa, bunları doktorla veya çok güvendiğiniz
biriyle paylaşın. Ailenizin normal karşılayacağı, fakat sizi
endişelendiren bazı aksilikler yaşayabilirsiniz. Ancak unutmayın
ki “standart bebek” diye bir şey yoktur. Bebeğinizin beslenme,
uyuma veya ağlama alışkanlıkları arkadaşlarınızın bebeklerinden
çok farklı olabilir.

Sonraki üç hafta boyunca, bebeğinizin görünüşü değişmeye devam
edecektir. Doğduğunda, örneğin, gözleri muhtemelen birbirine
yakındır ve şaşı bakmaktadır. Bebek kısa bir sürede 12 adet olan
göz kaslarını kontrol etmeye başlayarak, bakışlarını istediği
gibi odaklamayı öğrenir. Ve bu arada bebeğinizin ileride
göreceğiniz kişilik özellikleri de ilk sinyallerini verir:
sessiz veya gürültülü; ya da hareketli veya sakin.

Ayın ortalarına doğru bebeğiniz artık muhtemelen beslenme
zamanlarını bir düzene koymuş olacaktır. Eğer şanslıysanız, ay
sonuna doğru bebeğiniz geceleri aralıksız 6 saat uyur. Ancak bu
dönemdeki bebeklerin çoğu, gece-gündüz, her iki üç saatte bir
emzirilmek ister; bu yüzden rahat bir uyku çekememek sizi
korkutmasın. Yakında uyuyabileceksiniz! Uzmanlar bu dönemdeki
bebeklerin, uygun zamanlarda beslenmek yerine aç olduklarında
beslenmeleri konusunda hemfikirdirler; bu yüzden bebeğiniz eğer
sabahın üçünde beslenmek istiyorsa, bu ihtiyacını karşılamanız
gerekmektedir.

Bebekler bu ilk dönemlerde fazla hissedilmeyen bazı hafif
uyarılara odaklanırlar ve yüksek sesler, karmaşık görüntüler ve
buna benzer dış olaylara karşı algılarını kapatırlar. Bu yüzden
bu dönemde bebek uyurken evi sessiz tutmaya çalışmak yersiz bir
çabadır. Bunu yapmak onun şimdiden sessiz bir ortam aramasına ve
hayatının sonraki bölümlerinde sesli ortamlarda uyumakta
zorlanmasına neden olur.

Yeni doğan bebekte farklı refleksler gözlemlenebilir. Bunların
en ilginçlerinden biri “eskrimci pozisyonu”dur. 12 haftadan
küçük bir bebek sırtüstü yatırıldığında bir kolunu kafasını
çevirdiği yöne doğru uzatır ve diğer kolunu da kafasına veya
omzuna yakın olacak şekilde kıvırır; tıpkı bir eskrimci gibi.

Her ne kadar bebek hareket eden bir nesneyi seyredecek kadar
kafasını çevirebilse de, bunu yapmayı henüz akıl edemez – eğer
nesne göz hizasının dışına çıkmışsa, o artık bebek için “yok
olmuş” demektir. Bunun yerine bir desen veya hareketsiz bir
nesneye uzun süre bakmayı tercih eder. Siyah-beyaz renklerden
oluşan nesneleri uzun süre izler çünkü kontrast renkler ilgisini
çekmektedir. (Bebekler doğduklarından itibaren birkaç hafta
benzer renkleri ayırt edemezler). Bebek yakını en iyi görür, bu
yüzden oyuncaklar 50 cm’den uzakta olmamalıdır. Kafası genelde
yana dönük durduğundan oyuncakların tepeden değil, yatağının
kenarından sarkması daha uygun olacaktır.

Bebek özellikle de anne ve babasının yüzlerini incelemekten çok
hoşlanır. Her ne kadar tüm yüzü anlamaya çalışacaksa da saç ve
yüz kontrast renklerde olduğundan genelde saçlara odaklanır.
Artık ufak ufak oyunlara başlayabilirsiniz. Ona hafifçe şarkı
söyleyin veya konuşun; size cevap veremeyecektir ancak dinlemek
çok hoşuna gider. Ağzınızın hareketlerini seyretmek, yine
ağzınızla yüzünüzün diğer uzuvları arasında renk farkı
olduğundan, onu keyiflendirecektir.

Bazen, bebeğin ağzının köşelerinin sanki gülermiş gibi yukarı
kalktığını göreceksiniz. Genelde bu hareketler bebek uyurken
veya uykuluyken olur ve göz kırpmalarıyla devam eder. Kaslar
henüz kontrol altında değildir ve bu yarım gülüşler, çok sevimli
olsa da henüz sadece birer reflekstir.

Yeni anne-babalar kendilerine endişelenecek pek çok neden
bulurlar. Burada sadece birkaçını ele alacağız ancak bundan önce
ufak bir uyarı yapmakta yarar görüyoruz: eğer bebeğinizin
sağlığı ile ilgili endişeleriniz varsa, hemen doktorunuzu
arayın. Sorularınızın saçma bulunacağı korkusuna
kapılmamalısınız..

Hastanedeki hemşire veya doktor size göbek bağı ve, eğer erkek
çocuğunuzu sünnet ettirdiyseniz, penisinin bakımı ile ilgili
bilgi vermiştir. Göbek bağı genelde ikinci haftada düşer; çok
ender de olsa, 3. haftada düştüğü de olur. Göbek bağı tamamen
düşmeden bebeği küvette yıkamaya başlamayın çünkü o bölgenin
kuru kalması yaranın daha çabuk iyileşmesini sağlayacaktır.
Sünnet edilen bölgeye vazelin veya yağlı bir krem sürüp üzerini
pamuk ya da gazlı bezle kapatarak alt bezinin sünnetli bölgeye
yapışmasını önleyebilirsiniz.

Şiş göğüsler ve göğüslerden hafif süt akması hem kız,hem de
erkek bebekte görülebilir. Bazı kız bebeklerin vajinal
bölgelerinde hafif bir kanama olabilir. Bunların tümü, anneden
geçen hormonların bebeğin vücudundan atılmasıyla kaybolacaktır.

Bebeğinizin yüzünde veya diğer bölgelerinde ufak sıyrıklar,
tırmık izleri farkedebilirsiniz. Bu, artık tırnak kesme
zamanının geldiğini göstermektedir. Tırnakları bebek uykudayken
kesmek işinizi kolaylaştırır.

Bebeğinizin alnında, göz kapaklarında veya boynunun arkasında
rastladığınız kızarıklıkların çoğu kalıcı değildir. Genelde
doğumda görülmekle beraber, ilk ay içinde de oluşabilir. Bu
kızarıklıklara bebeğin neredeyse şeffaf olan cildinde, yüzeye
yakın duran kılcal damarlar neden olur ve genelde bebek ağlarken
kızarıklıklar daha da belirginleşir. Bebeğiniz 3-4 yaşına
geldiğinde bu izler tamamen kaybolacaktır.

Bebeğinizin ‘bıngıldak’ dediğimiz, kafasının üstündeki yumuşak
bölge hakkında gerekli bilgileri doktorunuzdan almış
olmalısınız. Bu yumuşak doku bebeğin hızla büyüyen beyninin
yeterince genişlemesine olanak tanımaktadır. Bir tanesi alnının
üzerinde, diğeri ise kafatasının daha arkasında bulunur. Alnın
üzerindeki 18 ay içerisinde, daha tepede ve arkada olanı ise ilk
3 ay içerisinde, yani beynin gelişiminin çoğu tamamlandığı zaman
kapanır. Vücudunun diğer bütün kısımlarını yıkadığınız gibi bu
bölgeyi de yıkamanızda hiçbir sakınca yoktur.

Bu yaştaki bebeklerin dışkılarının rengi ve düzensizliği birçok
ebeveyni endişelendirir. Doğum sonrası ilk iki hafta içinde
bebeğin dışkısı ana karnındayken bağırsaklarına dolan ve
mekonium denilen yeşilimsi yapışkan bir sıvıdan oluşur. Bağırsak
normal çalışmaya başladıkça dışkının rengi açılır ve görünümü
değişmeye başlar.

Dışkının rengi her bebekte farklılık gösterir ve özellikle anne
sütü ya da mama ile beslenmesi dışkının rengini etkiler. Anne
sütü emen bebek açık sarı ile sarımtrak turuncu bir dışkıya
sahipken, mama alan bebek kahverengimsi veya gri renkli dışkı
çıkarır. Hemen tüm bebeklerin, salgıladıkları günlük safra
miktarına bağlı olarak dışkılarında yeşillik ya da hazmedilmemiş
sütün neden olduğu beyazlık görülür. Dışkının kıvamı yumuşaktan,
sulu dışkıya kadar çeşitlilik gösterebilir. İlk ayın sonunda
bebeğiniz için hangi durumun normal olup olmadığını
anlayabileceksiniz.

Hemen hemen tüm bebekler beslenmeden sonra kusabilirler ancak
bazısı her beslenmeden sonra fazla miktarda kusar. Bu durum
genelde ebeveynlerde endişe yaratır. Fakat bu noktada önemli
olan bebeğin yeterli derecede kilo alıp almadığıdır. Eğer kilo
alıyorsa, bu bebeğinizin yeterli besini bünyesinde tuttuğunu
gösterir. Bu gibi durumlarda her beslenmeden sonra bebeği yarı
oturur pozisyonda, yani 45 derece dik tutmak kusmasını
engellemeye yardımcı olabilir. Bunun dışında, örneğin ufak
delikli biberonlar kullanarak bebeğinizi daha yavaş beslenmeye
teşvik edebilirsiniz. Eğer bunu kabul ederse (ki bazı bebekler
etmez) her beslenmeden sonra 3-4 defa gaz çıkarmasına yardımcı
olmalısınız.

Kendinizi inandırmanız ve rahat olmanız gereken bir nokta daha
var: bütün bebekler ağlar. Konuşana kadar bebek, dönem dönem
sıkıntılar yaşar ve bunların bir kısmının nedeni anlaşılamaz.
Ayın ikinci yarısında sık sık sizi ürküten ağlama krizlerine
yakalanabilir; bunlar genelde ev içi gerilimin en yüksek olduğu
akşam saatlerine denk gelir. Bu ağlamalar moral bozucudur, ancak
normaldir.

Ağladığında bebeği ağlatmak yerine onu kucaklayın. Omzunuza
yatırmak, kollarınızı onun beline dayayarak aşağı sarkıtmak
(uçak pozisyonu da denir) ya da bebek arabasında sallamak gibi
değişik pozisyonlar deneyerek hangisinin onu daha çok
rahatlattığını keşfedin. Eğer kucağa almak işe yaramıyorsa;
bebek yemeğini yemiş, gazını çıkarmışsa, altı temizse ve üşümüş
veya terlemiş durmuyorsa onu kısa bir süre için yatağında
bırakmanızda hiçbir sakınca yoktur. Özellikle kendinizi yorgun
ve bitkin hissettiğiniz zamanlarda, bu ufak mola her ikinize de
iyi gelebilir.

Eğer çok karşı değilseniz, emzik iyi bir yatıştırma aracı
olabilir. Yeni doğmuş bebekler için parmak emmekten daha iyi bir
yatıştırıcı görevi görür. Bebeklerin çoğu, beslenme dışında da
emme ihtiyacı duyarlar ve bu bebek için rahatlamanın en klasik
yoludur.



1.AY DÖNÜM NOKTALARI

SOSYAL FİZİKSEL ZİHİNSEL

• Bebeğin görüş mesafesi sınırlı olduğundan, ebeveynin yüzü
kendine 50cm'den yakınsa gözleri ebeveynin yüzüne odaklanır.

• Göz teması başlar.

• Karşısındaki yüzü

incelerken sessizleşir.

• Birini sıkıca tutabilir.

• İnsan sesi duyduğunda tepki verir.



• Kol, bacak ve el hareketleri hala reflekslerden oluşur.

• Aniden irkilir (Moro Refleksi).

• Anne sütü alsa da almasa da göğüse yaslanmaktan hoşlanır ki bu
da başka bir reflekstir.

• Genelde elleri yumruk şeklindedir.

• Yüzüstü yatarken başını hafifçe yana doğru çevirir.

• Oturma pozisyonuna getirildiğinde kafasını belkemiğinden üste
doğru tutar.

• Bir şeye bakar ancak ona uzanmaz.

• Bir nesneyi görmek için gözlerini yanlara doğru kaydırabilir.

• Parmakları açıkken bir oyuncak veya çıngırağı kavrayabilir,
ancak çabucak düşürür.



• Uyanık olduğu 10 saatlik süre içinde bazı anlar algılaması
daha açıktır.

• Uyanık olduğu zamanın çoğunda sakin ve tepkisiz görünür.

• Birkaç dakika aralıkla gördüğü bir nesneyi hatırlayabilir.

• Doğumdan önce bildiği anne sesini ve kokusunu tanır.

• Yardım istemek için ağlar.
                          





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 
çizgi filmibakugan çizgi filmibarbie çizgi filmiben10 çizgi filmibernard çizgi filmikayu çizgifilmisünger bob çizgi filmiçizgi sinema izlekayyu çizgi film izleçizgi film izlecayu izle